BEAUTY IN THE WORLD şarkı sözleri...

Beauty In The World
Macy Gray

I know you’re fed up
Like a lead up for us
All they talk about is
What is going down?
What’s been messed up for us?
When I look around I see blue skies
I see butterflies for us

Listen to the sound and lose it
Its sweet music and dance with me
There is beauty in the world
So much beauty in the world
Always beauty in the world
So much beauty in the world
Shake your booty boys and girls for the beauty in the world
Pick your diamond pick your pearl there is beauty in the world
All together now

We need more lovin’
We need more money, they say
Change is gonna come
Like the weather
They say forever
They say
When they’re in between
Notice the blue skies
Notice the butterflies
Notice me

Stop and smell the flowers
And lose it the sweet music and dance with me
There is beauty in the world
So much beauty in the world
Always beauty in the world
There is beauty in the world
Shake your booty boys and girls for the beauty in the world
Pick your diamond pick your pearl there is beauty in the world
All together now

Heya throw your hands up and holla
Throw your hands up and holla
When you don’t know what to do
Don’t know if you’ll make it through
Remember god is giving you beauty in the world
So love (Beauty in the world)
Yeah love (Beauty in the world)

There is beauty in the world (Beauty in the world)
Beauty in the world (Beauty in the world)
Shake your booty boys and girls (Boys and Girls)
All the beauty in the world (Beauty in the world)
Pick your diamond pick your pearl (Pick your pearl)
There is beauty in the world (Beauty in the world)
All together now
Yeah love
Yeah love
Oh love
All together now

Hey baby when I’m looking at you
I know it’s fact is true
There is hope for love
There is beauty in the world
Hey baby
Hey baby when I’m looking at you
I know this vibe is true
There’s loveThere’s hope for love
There’s beauty in the world
...

DOĞU'DAN BİR DENEME

BLOGUM BUKALEMUN GİBİ

Doğu İLMAK
Özel Bilkent İlköğretim Okulu, 5-D Sınıfı

2008 yılını şubat ayında ailemle birlikte internette benim için bir blog oluşturduk. O günden sonra blogumu adım adım büyüttüm.

İnsanın internette bir sayfaya sahip olması gerçekten çok ilginç. Düşünsenize, siz bir yazı yazıyorsunuz ve yüzlerce, binlerce insan o yazıyı okuyabiliyor. Bunun için bir tuşa basmaları yetiyor.

Bir yıla yakın bir süredir blogumla ilgileniyorum. Duygularımı dile getirdiğim yazılarıma orada yer veriyorum. Zaman geçtikçe şunu anladım ki blogumda kullandığım renkler konuklarımı çok etkiliyor. Bu yüzden başlangıçta çok koyu mavi olan fon renklerini önce sarıyla sonra da beyaza çok yakın olan gri ile değiştirdim. Bana elektronik posta gönderen kuzenim bu değişikliğin çok iyi olduğunu söyledi.

Ben ve kuzenim aynı yaştayız. Demek ki benim yaşımdaki çocuklar için bile renklerin özel anlamları var. Kim bilir, belki ileride blogumu açık turuncu rengine boyarım. Duyduğuma göre bu renk insanlara mutluluk veriyormuş. Ama biliyor musunuz galiba herkes en çok tuttuğu takımın renginden hoşlanıyor. Bu durumda benim blogum siyah-beyaz da olabilir.

Sizin de mutlaka hoşlandığınız renkler vardır. O rengi ya giysinizle ya da defterinizin kabında kullanırsınız. Sonra da mutlu olursunuz. Renkler, insanları mutlu ediyor. Ben renkleri bunun için seviyorum…
.

* TUTSAKLIK VE ÖZGÜRLÜK ÜZERİNE...

ÖZGÜR OLAN HANGİSİ,
HANGİSİ DAHA TUTSAK ?..

Kafesteki kuşu severim, özgür olmadığından belki de çok hüzünlü...

Avcumdaki minik mavi kuş ne kadar özgür peki?..

Ya akvaryumdaki köpekbalığı?..

Ve kıyıdan bin metre uzakta kalmış tekne...Hangisi daha yakın, hangisi daha uzak özgürlüğüne?..

.

*Doğu'dan yeni bir öykü

BABAANNEMİN KAZ YAVRULARI


Babam bana çocukluğunu defalarca anlattı. Bazen oyunlarını, bazen arkadaşlarını ve bazen de evcil hayvanlarını öykü gibi anlatıp benim zihnimde canlandırdı. Onun anlattıkları ve canlandırdıkları içinde beni en çok etkileyen babaannemin bir zamanlar büyüttüğü kaz yavruları oldu. Aslında "kaz yavrularının acıklı sonu" da diyebiliriz...

Yıllar önce İlmak ailesi Oltu’da yaşıyordu. Babaannem, dedem, o zamanlar bir çocuk olan babam, amcam ve halalarım Oltu’da büyüdüler. Dedemin Oltu'daki evi ırmağın kıyısındaydı…

Irmak dediğim Oltu Çayı aslında dereden büyük, ırmaktan küçük bir akarsuydu. Çoruh nehrinin yarısı... Dedemin evine o kadar yakında ki pencereden uçurulan kağıt uçaklar ırmağın yüzeyine konuyorlardı.

Bu evde oturdukları yıllarda ailedeki herkesin bir eğlencesi vardı. Dedem, evle ırmağın arasına fidanlar dikiyor, amcam ve babam oltayla balık tutmayı deniyordu. Babaannemin eğlencesi ise küçük kaz yavrularıydı. Onlar, akşama kadar ırmakta oynayıp karınları acıkınca kümesin önüne toplanıyordu. Tıslayarak yemek istiyorlardı.

Kümes hayvanları yumurtadan çıktıktan sonra gördükleri ilk canlıyı anne zannedermiş. Kaz yavruları da babaannemi anneleri zannetmişler.

Sonra bir gün babaannem evdeki bayat ekmekleri alarak kümesin yolunu tuttu. Dışarıya çıktığında bir gariplik olduğunu hemen anladı. Kümeste hiç ses yoktu. Adımları hızlandı. Irmağın kıyısına geldiğinde şaşkınlıktan donakaldı. Kümesin kapısı kırılmış, içerdeki şirin kaz yavrularının hepsi öldürülmüştü. Bunu yapan insan olamazdı…

Dedemler birkaç yıl sonra o evden ayrıldılar ama hiç kimse kaz yavrularının vahşice öldürülüşünü unutmadı. Onları kim, neden öldürmüştü? Babaannem bu gün bile bu soruların yanıtını arıyor.

.

* GÜLE GÜLE ŞANSLI !...

(Şanslı'ya...)

Çok üzüldüm küçük mavi kuşum Şanslı

Açık kalan pencereden uçup gidince...

Sonra üzülmemeye karar verdim,

"O artık özgür!" dedim...

Yiyecek bulması çok zor olacak belki

Ama benim öğrettiklerimden

Çok daha fazlasını öğrenecek doğada.

Belgesellerdeki hayvanlar gibi

Hayatını sürdürecek

Çünkü o çok akıllı.

Belki bir gün ziyaretime gelecek!

O gelinceye kadar

Ben gördüğüm bütün kuşlara

Yardım edeceğim.

"Şanslı'yı tanıyor musunuz,

O'nu görürseniz

Çok özlediğimi söyleyin..." diyeceğim...

...

"Ve söyleyin ki

Yuvası balkonda duruyor,

Kapısı da hep açık;

Eğer dönmek isterse..."

.

BİR ŞİİR... (Yazan: Doğu İlmak)

ÖĞRETMENİM…

-İlk öğretmenlerim Hülya, Zerrin ve Nilgün Hanımlara…-
(Üçünü de hala çok seviyorum...)


Öğretmenim, akıl ve cesaret tek sizde,
Atatürk gibi iyisiniz.
Hem cesaret hem akıl,
Benim canım öğretmenim…

Siz gidince karanlık oluyor,
Siz gelince aydınlık oluyor.
Güneş gibi parlıyorsunuz
Benim canım öğretmenim…

Dünya hep bekler doğmanızı,
Biz de sizi bekleriz,
Güneşten daha parlaksınız
Benim canım öğretmenim.

Sınıftaki çocukların
Kalpleri çın çın eder sizi görünce,
Siz bizi yaşattınız,
Ellerinizden öpüyorum öğretmenim…


Doğu İlmak